azdavay kalkınma sempozyumu


Azdavay, Kastamonu’nun şirin, yemyeşil, tabiat harikası yörelerinden birisi…
Çatak Kanyonu, Medil Mağarası, Saray Köyü Şelalesi Yüce Yaradan’ ın biz Azdavaylılara birer armağanı…
Yanık Ali Konağı, Tekşenler Konağı, Taş Camii gibi ecdad yadigarı armağanlarımız da var…
Başka?


Taşkömürü bir nimet… Azdavay armudu, Azdavay soğanı şimdi kitaplarda kalan zenginliklerimiz…
Ihlamur ve bal ise bir türlü endüstrileştiremediğimiz iki önemli gelir kapımız…
Tıpkı ormanlarımız, tıpkı suyumuz, tıpkı zengin çiçek floramız gibi…
Bir de turizm…
Turizm mi?
Neyimiz var ki turizme yönelik?
Artık deniz, güneş, kum, sahil mantalitesi öldü turizmde… Arayışlar farklı alanlarda… Mesela doğa safari, mesela yayla, mesela kültür, mesela din…
İddia ediyorum; Azdavay’ın yıllardır önündeki kocaman afişle sessiz sedasız duran mapushanesi bile tek başına bir turizm materyali Azdavay için…
Rengarenk, her bir pulunda binbir hikayenin dokunduğu sayvanlısı da…
1980’lerde hayata merhaba diyen Aşıklar Köprüsü de…
Konakları, yemyeşil atlasını, mağara, kanyon, şelalesini anlatmıyorum bile…
Peki bunun için ne lazım?
Yani turizm için?
Tek bir şey; tanıtım…
Tanıtım dediysek üç hece yedi harften oluşan basit bir kelime değil elbette…
 Öncelikle kitap lazım…
Sonra broşür…
Sonra organizasyon…
Sonra fuarlara katılım…
Sonra gazetelerde boy gösterme…
Televizyonlarda arz-ı endam etme…
Sahi?
Bizim 1981 yılı İlçe Yıllığı dışında Azdavay ile ilgili bir kitabımız var mı?
Kaç turizm firmasında bekleme salonlarındaki sehpaların üzerinde AZDAVAY broşürü var?
Azdavay tüzel kimliği kaç fuarda ciddi manada boy gösterdi?
Kaç  organizasyona imza attı?
Kaç otobüs insan getirdi bu cennetin yeşil yüzüne?
Bir… İki… Üç… Beş… On…
Yeterli mi peki?
Elinizde sizi anlatan, sizin değerlerinize farklı bir bakış açısı getiren, allayan, pullayan, kısacası Azdavay’ı şöyle afili bir ambalaja koyan kaç kitabımız var?
Yukarıda tanıtım başlığı altında yazdığım ilk madde kitaptı dikkat ettiyseniz…
Kitabınız yoksa diğerleri hikaye…
Karizma önce kitapla olmalı… Adam gibi kitapla…
Pardon kitaplarla… Tek bir kitap da yetmez…
Şimdi bir otobüs insan geldi Azdavay’a… Ne anlatacaksınız?
Efendim?
……………………………
Azdavayımızın ekabir takımı, İstanbul’da kurulu bulunan 4o küsur Azdavaylı derneklerin başkanları, Azdavay Federasyonu başkanı ve banka cüzdanı okkalı hemşeriler; şu taşın altına hepimiz gücümüz nispetinde elimizi koysak diyorum artık!
Azdavayın istikbalini turizmde görenler; tanıtıma yönelik…
İstihdamda görenler; fabrika ve işyerlerine yönelik…
Doğal kaynaklarında görenler; ıhlamur, bal, kömür madeni, mermeri, suyuna yönelik…
Görüş, öneri, fikir ve en önemlisi projelerini koysunlar ortaya…
Ve ben memleketime hizmet için varım, üstüme düşen neyse yapmaya hazırım diyenler; siz de, bana getirin projeyi finansmanı için şu kadar deyin…

Sadece Azdavaydakiler üstüne alınmasın bu sözümü, dünyanın neresinde olursa olsun tüm Azdavaylılara sesleniyorum…
Nacizane ilk proje benden…
“Azdavay Kalkınma Sempozyumu”
Buyrun…
Azdavay ile ilgili ciddi projeleri olan buyursun gelsin…
Azdavayın tarihini, kültürünü, folklorünü, potansiyel zenginliklerini, endüstri ürünü olabilecek değerlerini, istihdam yollarını ilmi bir platformda tartışalım…
Hızımı alamadım, ikinci proje de benden…
Azdavay tarihini ve kültürünü ciddi bir ekiple ve ciddiyetle araştırıp kitaplaştıralım…
Tarihimizi ve kültürümüzü bilmeden, tarihi değerlerimizi tanıtmanın manası yok çünkü…
Unutmayalım ki, geleceği geçmişin ışığı aydınlatır…
Biz geleceğe uzanmak için önce ışığı yola tutalım ki, taşa çakıla takılıp düşmeyelim…
29/11/2011