AZDAVAY’DA HOŞ BİR SEDA BIRAKMAK

AZDAVAY’DA HOŞ BİR SEDA BIRAKMAK
Azdavay…
Kastamonu diyarının her yöresinde olduğu gibi, GÖÇ adı verilen virüsün bünyesini esir aldığı bir yöre…
Cennetin yeşil yüzü denilecek kadar doğal güzelliğine… Zengin endemik bitki potansiyeline… Ihlamuruna… Balına… Taşkömürüne… Ormanına… Ağacına… Ahşabına…
Ve var olan diğer onlarca güzellik ve zenginliğine rağmen, bünyesinde doğanın bünyesinde barınamadığı güzel ilçem…
Her yeni başlangıç yeni bir umuttur…
Ve GÖÇ erozyonu ile her geçen gün eriyen Azdavay’da yeni bir başlangıç…
Bir ay kadar önce Azdavay’ın yeni kaymakamı göreve başladı…
Ve bir ay sonra da olsa “hayırlı olsun” ziyaretine gidebildik…
Bir saatlik ziyaret doğrusu beni kesmedi… Sayın Osman Doğramacı’yı da…
Bir Azdavaylı olarak beklentilerimiz, umutlarımız elbette her daim büyük… 
Genç, hizmet aşkıyla dolu, enerjisini bu vatana hizmete harcama idealindeki bir Kaymakam ile sohbetinizde de ister istemez beklenti ve umutlarınıza nefes verecek ışıklar arıyorsunuz…
Azdavay ile ilgili projelerini sordum kafadan Sayın Doğramacıya…
Henüz göreve başlayalı bir ay olmuş bir bürokrata sorulacak en saçma soruydu bu!
Çünkü henüz görev yaptığı yöreyi, insanını, potansiyelini, avantajını, dezavantajını tanıma, öğrenme, görme aşamasında…
Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz…
Azdavay Kaymakamı da lafına değil işine bakılmasını isteyenlerden…
Bu yüzden projeleri ve düşünceleri hususunda sadece ipuçları vermekle yetindi…
Osman Doğramacı’ nın özgeçmişine baktığınızda;
Azdavay için bu yeni başlangıcın yeni bir umut olduğunu rahatlıkla görüyorsunuz…
Daha önceden Kaymakam olarak görev yaptığı Halkapınar’da uygulamaya çalıştığı bir proje var ki,
Bir Azdavaylı olarak heyecanlanmamak elde değil…
Rahatlıkla Azdavay’da hatta ve hatta diğer ilçelerimizde de uygulanabilecek ve yöre halkının ekonomik kalkınmasına, istihdama önemli ölçüde katkı sağlayacak bir proje… Kısaca projenin Süt Sığırcılığı ile ilgili olduğunu ve son derece orijinal bir uygulama kapsamı bulunduğunu belirtelim…
Bu projeyi hayata geçirir mi bilmiyorum…
Fakat Azdavay’ın geleceğinin – benim gibi - turizmde olduğunu düşünenlerden…
Ve bu hususta da bir aylık zaman zarfında iyi bir analiz yaptığı sohbetin satır aralarında kendisini gösteriyor…
Çatak Kanyonu… Medil Mağarası… Saray Şelalesi… Yanık Ali Konağı… Aşıklar Köprüsü… Cezaevi… Doğal zenginliği… Vs. vs. vs.
Zenginliği ne kadar bol olursa olsun, tanıtım ayağı olmadan bu zenginliklerin bir işe yaramayacağı aşikar… Azdavay’ın güzelliğini Ballıdağ’ın, Kurtgirmez’in ardına taşıyamadıktan sonra turizmin nesinden bahsedilebilir?
Azdavay’ın yeni Kaymakamı Osman Doğramacı, geleceğini turizmde gördüğü bu yöreyi Ballıdağ’ın da, Kurtgirmez’in de, Ilgaz’ın da dumanlı tepelerinin ötelerine taşıyacak bilgi, donanım, enerji ve tecrübeye sahip…
İnanıyorum ki, Almanya ve Fransa’daki staj ve eğitim dönemlerinde yaptığı gözlemlerin Azdavay’daki uygulamalar için çok olumlu yansımaları olacak önümüzdeki zamanlarda…
Gerek Halkapınar’da, gerekse iki ay gibi kısa bir süre görev yaptığı Abana’da halkın tamamının sevgisini kazanmayı bilen Osman Doğramacı, göreve başladığında;
“Azdavay’da dikili bir ağaç, hoş bir seda bırakmak, hizmet ve eserlere imza atarak bu memleketten ayrılmak” gayesini dile getirmişti…
Osman Doğramacı ile yeni bir başlangıca “merhaba” diyen Azdavay’ ımızın “hoş bir seda” ve “kalıcı eser ve hizmetler” idealindeki genç kaymakamımıza vereceği destek kadar,
İstanbul, Ankara, İzmir, Kastamonu ve GÖÇ rüzgarının savurduğu her yöredeki  Azdavaylı’nın da desteği çok önemli…
Gelin yeni başlangıca biz de bir adım atalım…

24.04.2012