istiklal marşı


Malumunuzdur…
İstiklal Marşı için TBMM tarafından bir yarışma açılmış…
Kastamonu Açıksöz ve Vilayet Gazetelerinde de bu yarışmanın ilanlarını görürsünüz…
Ödül 500 lira…
O günlerde bu para ile bir ev alabilirdiniz…
Yani büyük paraydı 500 lira…
Yarışmaya tam 724 eser katıldı…




Maarif Vekaleti yani Milli Eğitim Bakanlığı bir komisyon oluşturdu…
Bütün şiirler tek tek okundu…
Kayda değer 6 eser seçildi…
Ne var ki 724 şiirden hiç biri Türk istiklal ve bağımsızlık mücadelesinin, hürriyetin, vatanın, bayrağın, milliliğin özünü gönüllere nakşedecek seviyede değildi…
Okunan hiçbir şiir komisyonun içini titretemiyor…
“İşte bu bizim milli marşımız olabilir” tastiki dudaklardan dökülemiyordu…
Şair-i Muazzama, Üstad Mehmed Âkif ise para ödülü olduğu için bu yarışmaya katılmamıştı…
Çünkü doğduğu gün aralarında bir kan davası başlamıştı maddiyat ile…
Ne o parayı sevebildi, ne de para onu!
Ne var ki, ortaya büyük bir ödül konsa da, 724 eser ortaya konsa da…
Milli Marş için Mehmed Âkif’ten başkasının kaleminin muteber olamayacağı herkesin dile dökmediği ortak gerçeğiydi…
Bu gerçeği dile döken Hamdullah Suphi oldu…
Maarif Vekaletinin başındaki adam…
Ve Üstad, para ödülünü almamak şartıyla bir milli marş yazmayı kabul etti…
Günümüzde birçok eserde “para ödülünü almamak koşuluyla yarışmaya katıldı” yazar…
Bu yanlıştır…
Âkif, yarışmaya katılmamıştır. O Milli Marş yazmıştır.
Kimseyle boy ölçüşmeden…
Kimseyle yarışmadan…
Kimsenin önüne geçmeye çalışmadan…
Ve Âkif, ortaya koyduğu şaheserini 17 Şubat 1921 tarihinde Sebilürreşad Dergisi’nin 468. Sayısında Ankara halkına…
21 Şubat 1921 tarihinde de 123 nolu Açıksöz Gazetesi ile Kastamonu halkına arz etti…
O günkü posta ulaşım şartlarını göz önünde bulundurduğunuzda, Ankara’da yayınlandığı gün Kastamonu yoluna çoktan çıktığını rahatlıkla söyleyebiliriz İstiklal Marşı’nın…
Ve İstiklal Marşı, TBMM’de kabul edilmeden üç hafta önce Ankara dışında ilk olarak KASTAMONU’da halk ile buluşarak Kastamonu kimliğine büyük bir onur verdi…
Bugün ülkemizin dört bir yanında “İstiklal Marşı’nın kabulü yıldönümü” etkinlikleri yapılıyor…
Akşam ulusal kanallarda Ankara’da, İstanbul’da ve birkaç büyük şehirde yapılan törenlerin görüntüleri yer alacak…
Tacettin Dergahı’ndan bahsedilecek…
Ama Âkif’in Kastamonu’da şaha kaldırdığı diriliş ruhunu kimse bilmeyecek…
İstiklal Marşı’nın özünü oluşturan meşhur Nasrullah Vaazı Ilgaz’ın dumanlı tepelerinin ardına ulaşamayacak…
Ankara dışında Anadolu’da ilk kez İstiklal Marşı’nı yayımlayan Açıksöz Gazetesi de İl Halk Kütüphanesindeki raflarda her zamanki gibi araştırmacıların kendisini görmesini bekleyecek…
Ve Kastamonu her zamanki gibi;
Milli Mücadele’de oynadığı rol ile gururlanacak…
Kendi çalacak ve sadece kendisi dinleyecek!
Kastamonu’nun fedakar, kahraman ecdadının yazdığı destanları sadece Kastamonu dinleyecek…
Ruhun şad olsun Mehmed Âkif…
11.03.2012